Yazar Akademisi Derneği birgün içerisinde kurulmuş ve planlanmış bir Dernek değildir. Dernek kurma aşamasına gelmeden önce kendi çalışmalalarımın ve yazım dünyasındaki pozisyonumun herkes tarafından bilindiği malumdur.
Çalışmalarımdaki yogunluk ve hız içerisinde içinde mevcut bulundugum alanı çok rahat tanıyabilme ve çevremin herkesimden oluşturmuş olmam, ülkemin gerçeklerini daha iyi anlayabilme ve sorgulamaya şans tanımıştır.
Hastalık safhasında önemli olan hastalığın teşhisi ve tedavi yöntemleri ve izlenecek yoldur.
Ülkem bir çok dünya ülkesinin gözünü diktiği ve birçok hesabın üzerinde oynandığı topraklar olarak görülmektedir.Sürekli huzursuzluk ve şiddet yöntemlerinin uygulandığı bu kutsal topraklarda sanatcı ve yazım dünyasına mahsus insanların emekleri gasbedilmiş,hayatlarına son verilmiş sürekli tehdit ve baskı altında tutularak manasız sebeblerle cezaevlerine atılmıştır. Böyle bir ortamın içerisinde yazar-sanatcı olarak görev yapmak ve ürettiklerini paylaşmak imkansız bir hal almıştır. Kendi köşelerine çekilmek zorunda bırakılan bu kesim orta yerde büyük bir çukuruda oluşturmuştur ki bugün bu boşluğu dolduran insanlara baktıgımızda sonuçların ne olduğu ortadadır.
İşte yukarıda kısaca bahsettiğim durumların ortadan kaldırılması ve ülkemizin aydınlığa erişebilmesinin bir yolu ve yöntemi olmalıydı. Dernek kurma fikri işte bu noktada ortaya çıkmıştır. Mevcut ta bulunan ve faaliyetleri hala devam eden dernekleride içerisine alarak (ortak çalışmalar ve projeler) yeni ve güçlü bir yol bulma cabası içerisinde ellerimizdeki sonucları dogru yerlerde kullanarak ülkemize ve milletimize iyi birer insan yada vatandaş olmakla kalmayıp tüm insanlığı sarıp sarmalamalıydık.
Bu amacla ilk toplantıyı bir siyasi partinin Genel Başkanı, Federasyon Başkanı, Profösör, Avukat ve şahsımdan oluşan ekiple ilk toplantımızı yapmış aradan gecen bir ay sonrasında bu toplantıda alınan kararlara rağmen hiç biri buna uymayarak derneğin kuruluş aşamasında geri çekilmişlerdir.
Düşünülen ve planlanan şey imkansız hatta olması mümkün olmayan bir durumdu. Çünkü dernegin dibine bir kuruş para koymadan sadece inanarak yola çıkılıyordu ve bir çokta eksiklikler vardı.Bu uzun bir maratondu ve bu insanların nefesi buna daha baştan yetmedi. Sabaha kadar süren sorgulamanın sonunda bir gurup arkadaşımla görüşerek dernegimizi kurmayı başardık.
Henüz tüzük yazmayı bilmeyen ve Dernekcilik hakkında bilgisi olmayan bizler Dernekciliği ögrenirken bir taraftanda yapacagımız işleri koşturmaya başladık. Dernegimize üye olmuş ve bugün aramızda olmayan arkadaşlarımız kendilerine göre bir mantıkla ayrılmış yada şahsımızın almış olduğu kararlarla dernekten uzaklaştırılmıştır.
Kısaca bir öykünün sonunda sonuç olarak şunu demek gerekiyor. Derneğimiz tüm engeller ve engellemelere ragmen tüm gücü ve inancıyla ilerleyecektir. Bizim Kutsal bir iradenin sunmuş olduğu bu gemiyi yüzdürmek ve limanına sağ salim teslim etmek gibi bir misyonu yüklenmiş olmanın sorumlulu içerisinde gerekli müdahale ve önlemlerle ilerlemekteyiz.
Mayıs 2012 tarihi itibariyle artık derneğimiz sadece ülkemizde değil tüm dünyada bilnen ve takip edilen Dernekler arasında yerini alaçaktır. Bu çoşku ve heyecan içerisinde bizler yürümekteyiz.
OGÜN DELİ
YAZAR AKADEMİSİ DERNEĞİ GENEL BAŞKANI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder