8 Temmuz 2012 Pazar

5 Temmuz 2012 Perşembe



YAZAR AKADEMİSİ DERNEĞİ ÜYELERİMİZDEN KÜBRA TEKE'NİN İMZA GÜNÜNÜ TEBRİK EDİYOR BAŞARILARININ DEVAMINI DİLİYORUZ

“ EĞER BİLMİYORSANIZ İLİM SAHİPLERİNE SORUN”



  İstişare;  var olan veya ileride olabilecek bir problemin çözümü için danışmak, fikir almak; nasihat istemek demektir. Görüş alışverişinde bulunan topluluğa da Şura denir.
 Günümüzde, Yönetim Kurulu olmayan ve istişare yapılmadan iş yapılan en küçük kurum bile yoktur.. İstişare; çok çeşitli sorunların açıklığa kavuşturulmasın da en pratik, en kolay sorun çözme yolu haline gelmiştir. İstişare,toplu halde yaşamak zorunda olan insanın ferdi ve en küçük sosyal yapı olan aileden,en büyük organizasyon olan devlet sisteminde sorun çözmenin en güvenilir metodu olarak, binlerce yıldır var olagelmiştir. Öyle ki, artık zamanımızda,Danışmanlık Şirketleri çok büyük ve milletler arası çözüm üreten kurumlar haline gelmiş; ferdi, ailevi, ilmi, siyasi, kültürel, askeri, ekonomi, sosyal, psikolojik  alanlarda hizmetlerini giderek artırmaktadırlar.“ Bir problemin çözümünde ferdi görüş ve düşünceler yanılsa bile “ŞURA” nın görüşü asla yanılmaz.” (Tirmizi)
 SÜTTEN KESİLECEK ÇOCUK BİLE,İSTİŞARE KONUSUDUR
            “ Eğer baba ve ana, birbirleriyle görüşüp razı olarak çocuğu memeden kesmek isterlerse, kendilerine günah yoktur.” (Bakara : 233)” Ana ve baba birlikte görüşürlerken, şüphesiz yavrularının yararını gözetirler. Böylece birleşip de, razı oldular mı, artık yanlış yapma ihtimali çok az olur(…) Fakat, birbirlerine danışmazlar ise veya bu karar, birinin rızası olmadan alınmış ise, günah olur.” (Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, Cilt: 2, Sh: 175-176)
Uhud Savaşında Müminlerin kısmen bozulması, dağılması, dağlara çekilmesive sonrasında “ Peygamberimizin (s.a.s) şanına, hukuk ve görevine ilişkin olarak yumuşak bir üslup ile şu ayet gönderiliyor:“ Sırf Allah’tan bir rahmet iledir ki onlara yumuşak davrandın. Eğer katı yürekli, kaba biri olsaydın, elbette ki etrafından dağılıp gitmiş olacaklardı. O halde kusurlarını bağışla; günahları için bağışlama dile; VE İŞ KONUSUNDA ONLARIN GÖRÜŞLERİNİ AL;kesin kararını verdiğin zamanda artık Allah’a tevekkül et, çünkü Allah tevekkül edenleri sever.”(Al-i İmran: 159) “Bu açıdan da Peygamberi istişare, bir eğitim sırrını ve bir rehberlik hizmetini içermektedir. Rivayet edilir ki, “ İş konusunda onlarla istişare et.” Emri indiği zamanResulullah şöyle buyurmuştur. “ Biliniz ki Allah ve Resulü elbette ki istişareye ihtiyaç duymazlar. Fakat Yüce Allah bunu benim ümmetime bir rahmet kıldı, onlardan herkim istişare ederse doğrudan yoksun olmaz, herkim terk ederse hatadan kurtulamaz.” Diğer bir hadiste ise “ İstişare eden bir toplum, kesinlikle işlerin en doğrusuna muvaffak olur.” Buyurmuştur.  “…İşleri aralarında danışma “ Şura “ iledir.”(Şura : 38,) “İşleri, buyrukları, baskı ile değil aralarında danışıkla, birbirlerinin görüşüne başvuraraktır. Kendi işlerine, kendileri sahiptir.. Aralarında dayanışmasız, topluluksuz, ayrı ayrı da değil, toplanıp sözü bir etmesini bilirler. Başvurunun şekli de görüş/oy yeteneği olan genel toplumun görüşlerini temsil edebilecek, problemleri çözebilecek kişilerin toplanıp görüşmesiyledir.”( Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, C:2, Sh: 545, 547, 549; Cilt:7, Sh:277)
 SEBE KAVMİNDE ŞURA( M.Ö. 950-115 )
Sebe M.Ö 950-115 yılları arasında yaşamış bir Arap Kavmidir.Hz. Süleyman, Saba Melikesi Belkıs’a besmele ile başlayan tehdit dolu bir mektup gönderir. Melike’nin bu tehdit karşısındaki tutumunu, Kur’an-ı Kerim de Yüce Allah şöyle ifade ediyor:” Ey ulular, beyler, dedi, bana, bu işim konusunda bir görüş bildirin, siz yanımda olmaksızın ben hiçbir konuda kesin karar vermiş değilim! “( Neml :32) Kadın mektubu alınca, memleketin düşünce ve görüşlerine danışılan kurulu olan bir meclise sundu; “ Şimdiye kadar devlet işlerinden hiçbirinde keyfi davranmadım, sizin görüşünüzü almadan hiçbirini kendiliğimden uygulamaya koymadım, her ne emir verdimse sizlerinde hazır bulunmasıyla ve düşüncelerinizi alarak verdim. Onun için bu mektup işinde de sizin görüşünüzle kuvvet almak istiyorum.” Denilmesinden, bunların önemli işleri görüşmek hususunda toplanması alışılmış olan bir kurul olduğu anlaşılıyor. Bu kurulun, her biri on bin kişiyi temsil etmek üzere üç yüz on iki kişi olduğu da aktarılmıştır. Bu ayetin zahiri, bir meşrutiyet/ bir Parlamento geleneği olduğunu anlatmaktadır.” ( Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili,Cilt:6, Sh: 329,331,332,333)
İSTİŞARE EDEN PİŞMAN OLMAZ
            Daha 10 yaşında iken annesi tarafından Hz. Peygamber ( s.a.s ) in emrine verilen Hz. Enes, Resulullah’ın istişareye ne kadar çok önem verdiğini şöyle ifade ediyor: “ Arkadaşları ile istişarede Hz. Peygamber kadar ileri giden bir başkasını görmedim.” Diyor. ( Tirmizi )İbni Abbas, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’i  Hz.Peygamber (s.a.s)in iki veziri olarak değerlendirmektedir. Peygamber Efendimiz: “ Ebubekir ve Ömer istişare sırasında bir meselede ittifak edip birleştiler mi asla itiraz etmem.”Buyurmaktadır. ( Haysemi )
           Hz. Peygamber (s.a.s )in Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’ den başka danışmanları da olmuştur. İstişare edilecek konu veya  problem kimi veya kimleri ilgilendiriyorsa kadın-erkek, genç-ihtiyar ayırmadan onların fikirlerini almış, gereğine inandığı ve faydalı gördüğü herkesle istişarede bulunmuştur. Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’( r.a )den sonra özellikle Hz.Osman, Hz. Ali, Talha, Zübeyr, UseydİbnuHudayr, Sa’dİbnuMuaz ve Sa’dİbnuUbade,  Muazİbnu Cebel sıkça istişare ettiği kimselerdir.” ( Haysemi )
    Allah Resulü buyuruyor ki: “ Allah’u Teala ikisi sema ehlinden: Cebrail ve Mikail ve ikisi de arz ehlinden: Ebubekir ve Ömer, olmak üzere dört vezirle beni takviye etti.” (Tirmizi)Yine Resulullah buyuruyor ki: “ Allah, bir lider (emir)hak
kında hayır murad ederse kendisine dürüst bir vezir nasip eder…Allah onun için hayır murad etmezse kendisine kötü bir vezir musallat eder de unuttuğu şeylerde hatırlatmada, hatırladığı şeylerde de yardımda bulunmaz.”( Ebu Davut)
         Hz. Peygamber (s.a.s )in, istişarenin önemine dikkat çekmek, hem de  sosyal hayata ve buna bağlı olarak ekonomi, siyasi, kültürel etkinliklere getireceği uyum, huzur, başarı ve mutluluk içinde:” Ümeranız hayırlılarınızdan, zenginleriniz de cömertlerinizden olur ve işlerinizde aranızda istişare ile yürürse yerin üstü sizin için yerin altından daha hayırlıdır.” Diye buyurmaktadır.(İb-ni Kesir)Yine başka bir hadiste: “ Akıllara sorun, doğru yolu bulursunuz, (emrime) asi gelmeyin, pişman olursunuz.” Demektedir.( İb-ni Hacer)
                                                                HZ. ÖMER VE İSTİŞARE
   Hz. Ömer, ortaya çıkan veya çıkabilecek sorunların çözümünde, herhangi bir konu ile ilgili birbirinden ayrı ayrı çalışan dört tane istişare gurubu kurmuş, dört guruba aynı konuyu tartıştırarak sonuçları alır, o sonuçları tekrar değerlendirip ona göre karar verdiği rivayet edilmektedir. Hz. Ömer, istişaresiz hemen hemen hiçbir şey yapmazmış.
         Hz. Ömer’in, istişare meclislerine gençleri de alıp, fikir ve düşüncelerini rahatça söylemeleri hususunda teşviklerde bulunduğu, asker ve askeri komutanlıkların yanına danışmanlar tayin ettiği de bilinmektedir.
İb-ni Hacer’in aktardığı rivayete göre: “ İstişareye son derce ehemmiyet veren Hz.Ömer(r.a) in zaman zaman, akıl ve faziletçe üstün okuma yazma bilen bir kadın olan Şifa BintuAbdillah’a da müracaat ettiğini ve hatta onun reyini başkalarının reyine tercih edip, uyduğunu.” Belirtilir.
Said İbni-Müseyyeb, Hz. Ömer(r.a) ile Hz. Osman(r.a) arasında geçen tartışmalı bir istişare sonucunu şöyle ifade ediyor :“Ömer İbni-Hattab ve Osman İbni Affan aralarındaki bir mesele için bir nizaya girerlerdi ki, onları seyreden birisi :” Artık bunlar bir daha bir araya gelmezler derdi. Ancak, en güzel ve en tatlı bir şekilde ayrılırlardı.” Bundan da anlaşılıyor ki, şurayı oluşturan komisyon arasında ve istişare esnasında faklı fikir ve düşünceler rahatça tartışılmakta, münakaşa edilmekte, bu sebeple de farklı fikir ve düşünceler nedeni ile arada dargınlık, kırgınlık, küskünlük olmamakta; bu da şuranın özelliklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
                                     “ BİR MİLLET, İSTİŞARE YAPTIĞI SÜRECE ZİLLETE DÜŞMEZ”
            Peygamber Efendimiz(s.a.s) : “ Bir millet, istişare yaptığı sürece zillete düşmez.” Buyurmuştur.( Buhari)İstişare ve istişarenin önemini, atalarımız çok veciz şekillerde ifade etmişlerdir.” Soran dağlar aşar, sormayan düz yolda şaşar.”, “ “El, elden üstündür.”, “ Akıl, akıldan üstündür.”, “ Ulu sözü dinleyen, ulu dağlar aşar.” Kaşgarlı Mahmut: “ Geniş elbise parçalanmaz, danışmakla gelen bilgi bozuk ve kötü çıkmaz.” Demiştir.
   İstişareye önem verilmemesi, uluların sözüne itibar edilmemesinin dramatik sonuçlarını, Yıldırım Bayezid ve Timur arasında 28 Temmuz 1402 tarihinde yapılan Ankara Savaşında görebiliriz. “1.Bayezid, adına yaraşır süratiyle geldiği Çubuk Ovası’nda, Timur’un ordusunu, atları besiye bırakılmış, askerleri dinlenmeye çekilmiş, dağınık ve emniyetsiz bir şekilde karşısında bulur. Tüm vezirleri, Paşaları ve Oğulları hemen saldırıp imha hareketine girişmeyi istemişse de tarihi hatasını yaptı. “ Bırakın Tatar Ordusu toplansın, adet üzre savaşalım” dedi ve konakladı. Daha önce Timur ile anlaşmış olan Menteşeoğulları, Germiyanoğulları, Saruhanoğulları Beyleri ve kuvvetleri, ihanet ederek karşı tarafa geçtiler. 1.Bayezid’in vezirleri de büyük oğlu; Emir Süleyman’ı, Osmanlı Devleti’nin devamı için savaş alanından kaçırdılar. Mehmet Çelebi ve Mustafa Çelebi de savaş alanını terk ettiler…Bayezid elinde kalan en sadık 10.000 kişilik askeriyle... Timur-Tatar Ordusuna müthiş zararlar verdirdi. Ordusundan kaçanları savaş alanına geri getirebilmek için, merkezinde bulunduğu kuvvetinin, yanındaki PaşalarınÇıkamayınız akşama kadar dayanırız, gece olunca da geri çekiliriz”uyarılarına rağmen çıktı ve Tatar askerine yakalandı, esir düştü.” ( Yılmaz Öztuna, Ankara Muharebeleri, İstanbul )
    İSTİŞARENİN FAYDALARI
“ Şura”nın, her şeyden önce bilimsel bir düşünce yöntemi ile doğruyu araması, ortaya çıkan ilahi iradeye bağlanması ve cüzi iradelerini, kendi temennilerini, ortaya koymak için değil, hakkın hükmünü ortaya çıkarıp belirlemek için harcaması gerekir.”( Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, Cilt:2, Sh:545)
         Şura ortamı, katılımcılar arasında karşılıklı saygı, sevgi, itimat ve güveni tesis eder. Görüşü alınan kişiler problem çözüm önerilerini, ideallerini ve yeteneklerini ortaya çıkarmaktan memnun, mesut olurlar. İstişare sayesindefertler, üstlerine karşı, iç dünyalarında olabilecek endişe, şüphe, önyargı, korku ve vesvese gibi duygulardan arınırlar. Şura’ya dahil edilen kişiler gönlünü ve zihnini yanlış telakkilerden temizleyerek, kendisinin bir değer olduğunun farkına varır. Kendisine değer verildiğini bilen şahıs bu arzuyla daha çok itaat eder, amirlerine daha çok bağlanır. Saygı,sevgi ve karşılıklı anlayış giderek artarak, dengeli, uyumlu ve başarılı bir çalışma ortamı oluşur. İstişare uyuşukluğu, tembelliği, korkaklığı ve çekingenliği giderir. Organizasyonun ortaya koyduğu hedefe ulaşılmasında fikir serbestliğini, barışı, anlaşmayı, kaynaşmayı,  paylaşmayı, beraber çalışmayı sağlar. İstişare, organizasyonda yer alan fertlerde daha çok çalışma ve başarma isteği uyandırır. İstişare hareket ve bereket getirir.Fertlerde başarma isteği,daha çok artar.
  İnsanlarbilmediklerini, Allah’ın iradesine tabi olmuş, Allah’tan korkan, şartlar ne olursa olsun doğru söyleyen, söylemleri ve davranışları ile örnek olan, adil,  emin, güvenilir ve dürüst olan bilenlere sormak zorundadırlar.“ Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.”(Nahl :43)
“..Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.”(Yusuf : 76)

A.Osman TÜRKMEN
E.Eğitimci-Araştırmacı 

BAYRAK ŞİİRİ Mİ OLUMSUZ ÖRNEK, YOKSA UYUŞTURUCU, ALKOL MÜ?


                    
 Öğrenciler karne aldı. Dünya’ da pek çok ülkenin nüfusundan daha fazla olan öğrencilerimiz ve okullar tatile girdi. Acaba, hiç aklınıza geldi mi?Çocuklarımızın okullarda öğrendiği, olumsuz,en tehlikeli davranış, aşağıdakilerden hangisidir? Uyuşturucu, alkol, sigara, okul çeteleri, şiddet, öğrencilere cinsel taciz, öğretmen ve sınıf yetersizliği, önemli derslerden on okuldan sekizinde öğretmen olmaması mı? Hala devam eden taşımalı  ve birleştirilmiş sınıflarda eğitim mi?  Misyoner faaliyetleri mi?!...Yoksa, artık “ yap-boz” olmaktan çıkıp “ karalama defterine “ dönen Milli Eğitim mi?!..Hayır bilemediniz!  Milli Eğitim Bakanlığı’na göre Öğrencileri “ İYİYE, GÜZELE, DOĞRUYA YÖNELTMEYEN VE İYİ ALIŞKANLIKLAR KAZANDIRMAYAN” Merhum Arif Nihat ASYA’NIN, “BAYRAK ŞİİRİ” imiş.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Ortaöğretim Türk Edebiyatı kitaplarında yer alan Arif Nihat Asya’nın “ Bayrak “ şiirinin “ Sana benim gözümle bakmayanın/Mezarını kazacağım/Seni selamlamadan uçan kuşun/Yuvasını bozacağım” mısraları nedeniyle kitaptan çıkarıldığını açıkladı. Dinçer, Talim Terbiyenin değişikliği çocukları “ Seçilen metinler öğrencileri iyiye, güzele, doğruya yöneltmeli, iyi alışkanlıklar kazandırmalıdır” hükmü gereğince yapıldığını söyledi.”( Saygı ÖZTÜRK,05 Haziran, Sözcü)
    Ülkemizde eğitim-öğretim ilmi, milli, ahlaki, insani, Türk Milletinin inanç ve iman esaslarına, Türk Milleti’nin şanlı tarihine yakışır ve uygun değildir. Türk Milletinin evlatları sigara, alkol, uyuşturucu, fuhuş, misyoner faaliyetlerine ve sokaklara terk edilmiş görünüyor. İşte, kısa kısa da olsa Milli Eğitim Bakanlığı’nın görmezden geldiği çocuk ve gençlerimizin içinde bulunduğu ürkütücü gerçekler. Türk Milleti’ne ve Türk Milletini yönettiğini sananlara, duyurulur. Bakalım, öğrencilere “ iyi alışkanlıklar kazandırmayan” gerçek tehlikeler nelermiş, nereler ve kimlermiş?!..
 TÜRKİYE’DE EĞİTİM, ALKOL, UYUŞTURCU, ŞİDDET VE MİSYONERLERE TESLİM EDİLMİŞ
1-YGS’de Sıfır Puan Alanlar 3 yılda, 3 Kat Arttı:Yükseköğretime Geçiş Sınavı sonuçları ( YGS ): 2010 Yılında YGS’ de sınavı geçerli olan 1 milyon 487 bin 493 adaydan 14 bin 156 kişi sıfır almış; 2011 yılında 1 milyon 648 bin 240 adayın sınavı geçerli sayılmış, bunlardan 38 bin 269 kişi sıfır almış; 2012 yılında 1 milyon 837 bin 344 kişinin sınavı geçerli sayılmış, 50 bin 805 aday sıfır puan almış! Diğer sonuçları belirtmeye gerek bile yok! Eğitim sıfıra inmiş, sıfırın altına doğru gidiyor, manzara  binlerce öğrenciyi, yüzbinlerce ana-babayı “iyiye, güzele, doğruya” yöneltiyor, bu tehlike değil öyle mi?!
2-9-10 Yaşlarda Sigara, 10 Yaşında Alkol ve Uyuşturucu:TBMM Sokak Çocuklarını Araştırma Komisyon Başkanı ve AKP,  Siirt Milletvekili Öner Ergenç, 2006 yılında, Uyuşturucu konusunda hazırladığı raporu Sayın Başbakan’a sunuyor. Raporda:” Uyuşturucu, sigara ve alkol kullanımının 10 yaşına kadar düştüğü…Sigaraya başlama yaşının 9-10 yaşına kadar gerilediği… Daha iki yıl öncesi uyuşturucu kullanma yaşı 12 yaş civarlarıyken şimdi bu oranın 10 yaşına düştüğü…Madde kullanımı artık ilkokuldan liseye kadar yayılmış durumda…Uyuşturucu almak için para bulamayanların gasp, fahişelik, hırsızlık, cinayet gibi suçları işledikleri, kızlar da para bulmak için fuhuş yapmaktadırlar.”Deniyor. Uyuşturucuyu önleme konusunda 2006 dan bu yana hangi tedbirler alınmış? Hiç!..Hiç olduğu nereden belli.  İşte ispatı :İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü  Başkomseri  Dr. Ali ÜNLÜ,” Hedef Sensin “ Proje çalışmasını, 2010 Mayıs ayında alınan sonuçları şöyle ifade ediyor: “İstanbul Zeytinburnu’nda 13 bin İlköğretim ve lise öğrencisi üzerinde bilgilendirme ve anket çalışmasında bulunduklarını, çıkan sonuçlara göre sigara kullanım oranının yüzde 87, alkol kullanım oranının yüzde 72, uyuşturucu hap kullanım oranının yüzde 28, esrar kullanım oranının ise yüzde 32 oranında olduğunu söyledi.” Yine başka bir çalışmada İstanbul İl Milli Eğitim ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün “ 154 okulda 31 bin 272 öğrencinin katıldığı “ MADDE KULLANIMI” araştırmasında; öğrencilerin 5’te 1’i mutlaka sigara ya da alkol kullanıyor. Veriler, 14 ila 18 yaş arası gençliğin uyuşturucu bataklığına saplandığını” gösteriyor. Yeşilay Genel Başkanı Muharrem Balcı 12 Mart 2012 tarihli açıklamasında: “ Birçok ilde “ 5 AL 3 ÖDE” promosyonuyla uyuşturucu madde satılıyor.”  Bazı uzmanlar ise “uyuşturucunun girmediği okul yok.” Diyor.
     Ankara Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi Klinik Şefi Doç. Dr. Nesrin Dilbaz: “ Hastaların yüzde 95’i 15-18 yaş grubunda…Esas kullandıkları madde ise yüzde 71 bally, yüzde 16 esrar..10-11 yaşındaki çocuklar uyuşturucu satıcılığı, kapkaç, hırsızlık gibi suçlara bulaştırılıyor… Bağımlılar arasında sokak çocuklarının oranı yüzde 6, aileleri ile yaşayanların oranı yüzde 94…Uyuşturucu suçluları son 10 yılda büyük artış gösterdi.” Diye belirtiyor.  Buna paralel olarak ta uyuşturucudan ölen genç sayısı da artarak devem ediyor…
3-Okullarda Şiddet Artarak Devam Ediyor: CHP Antalya Milletvekili GürkutAcar’ın soru önergesine Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in verdiği cevap, “2006 ila 2011 yılları arasında okullarda kayıt altına alınan şiddet içerikli olay sayısının 7006 olduğunu ortaya çıkardı.”Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bozkurt KOÇ, 15 farklı lisede öğrenim gören 1381 lise öğrencisinin katılımıyla yaptığı araştırmaya göre: “ Ailede şiddete uğradığını belirten öğrencilerin okulda şiddet davranışında bulunma oranı % 52.2,..öğrencilerin % 17.1’i silah ya da kesici bir alet taşıdığını belirtiyor. Silah ya da kesici bir alet taşıdığını belirten öğrencilerin okulda şiddet davranışında bulunma oranı % 54.1 iken, silah ya da kesici bir alet taşımadığını belirten öğrencilerde bu oran % 20.7. Öğrencilerin % 5’i bir çete içerisinde bulunduğunu belirtiyor…bu öğrencilerin okulda şiddet davranışında bulunma oranı % 73.1…öğrencilerin alkol kullanma durumu arttıkça, okulda şiddet davranışında bulunma oranlarının da arttığı görülüyor…Bir kere alkol kullandığını belirten öğrencilerin % 54.3’ü, ara sıra alkol kullandığını belirten öğrencilerin % 75’i okulda şiddet davranışında bulunduğunu belirtiyor.”( İHA, 24 Mayıs 2012)
        Okullarda ki, öğrenci ve öğretmen cinayetlerinin, cinsel taciz ve tecavüzlerin arkasında yatan gerçek: Okul çeteleri, alkol, uyuşturucu ve en önemlisi okulların disiplinden uzak, kuralsız;  başıboş davranışların kural haline getirilmesinden başka bir şey değildir.
    4-Cinsel Taciz, Tecavüz:Milli Eğitim Bakanlığı’nın “ İlköğretim Okullarında cinsel taciz ve tecavüz araştırması” raporuna göre “ 2000-2010 yılları arasında 65 cinsel taciz ve tecavüz vakası ortaya çıkıyor, tacize maruz kalan 65 öğrenciden 2’sinin erkek olduğu belirtiliyor. “Aile Sağlığı çerçevesinde bazı okullarda “EŞCİNSELLİK DERSİ VERİLDİ”tepki gelince uygulama durduruldu.”(Zaman16.03.2007)Öyle dersler verilmiş, öğrencilere öyle kitaplar tavsiye edilmiş ki, insanın yüzü kızarır!..” Haya, imandandır.” Diye boşa denmemiş..Tabi, haya varsa!..
 5-Misyoner Faaliyetleri: 7 Haziran 2010 tarihli gazeteler : “ Erzurum’da Misyonerlik faaliyetleri İlköğretim okullarına kadar indi.” Erzurum-Palandöken ilçesinde 70.Yıl İlköğretim Okulunda, “ 1Kutsal Kitap Araştırma Merkezi- Dinin Ötesinde- Serisi Kitapçıkları dağıtıldı. Kitapçıkların onayı “ Kültür ve Turizm Bakanlığı“ na ait..

19 Şubat 2011, AKP İzmir Milletvekili İbrahim Hasgür : “ İzmir Kent Konseyi ile Işık Kilisesinin ortaklaşa düzenlediği organizasyonda, okuma bilincini geliştirme bahanesiyle Hıristiyanlık propagandası yapan Kubak Yayıncılık’a ait dergi ve kitaplar dağıtılırken velilerin gözü önünde İncil’den bölümler okunuyor…” Luka ve Matta ayetlerini okuyun ve yıldızı boyayın.” İfadelerinin yer aldığı birçok bulmaca bulunuyor.” Dergilerin yanı sıra Hıristiyan hikayelerinin anlatıldığı kitaplar da dağıtılıyor.”  Şeklinde konuşuyor. Bu okullar, Belediyeye mi? Işık Kilisesine mi? Yoksa Milli Eğitim Bakanlığına mı bağlı? Sayın vekil,tedbir almak size düşmez mi? Kimi, kime şikayet ediyorsun?!..
Türk Time Dergisi Mayıs 2010 sayısında : “ Misyonerler eli ile Ankara’da Keçiören Müjde Kilisesi, Kurtuluş Kilisesi, Batıkent Protestan Kilisesi ve Balgat Protestan Kilisesi koordinatları birleştirildiğinde Ankara haritası üzerinde Hıristiyanlığın simgesi olan haç görüntüsü ortaya çıktı.”, “…8 milyon İncil dağıtıp, su gibi para dağıtan misyonerlerin propaganda faaliyetleri özellikle lise son sınıf ve üniversite öğrencileri üzerinde yoğunlaştırılıyor.” Diye belirtiliyor
TÜRKİYE’DE EĞİTİM KENYA’DAN GERİDE
 “ 21. Yüzyılda Öğretmenleri Hazırlamak ve Okul Liderlerini Geliştirmek “ adını taşıyan OECD raporuna göre, “Türkiye’de önemli derslerde on okuldan, sekizinde öğretmen açığı var…”
      Milli Eğitim Bakanının Anadolu Ajansına dediğine göre 2011 Ekim ayı itibariyle 126 bin 137 öğretmen, 160 bin derslik açığı bulunuyor.Ben kendimi bildim bileli öğretmen ve sınıf açığı var. 350 binden fazla öğretmen adayı da görev bekliyor. Acaba neden?
Haber Türk Tv’ de 7 Mart 2012 günü akşamı, “ Hayatımız Sınav” Programında Eğitimci Cihat Şener; “ Türkiye’de Ulusal gelir içinde eğitime ayrılan pay 171 ülke arasında 132. Sırayı aldı.Ortaokullaşma oranında Türkiye 194 ülke arasında 113.(2011 yılında).  “ Okula gitme yılına göre Türkiye 173 ülke arasında Kenya’dan bile geride kalarak 115. Sırayı aldı.” Diye koşuyordu… 125 bin çocuğumuz hala okula gitmiyor. Taşımalı eğitime devam.. 600 bin öğrencimiz Birleştirilmiş Sınıflarda okuyacak. Milyonlarca öğrenci hala 17. Yüzyıldan kalma dört duvar arasındabazen 50-60 kişilik sınıflarda öğrenime devam ediyor.. Daha neler, neler?!.. Ve Milli Eğitim Bakanlığına göre, bunların hiçbirisi öğrencilere ve 75 milyon Türk Milleti’ne “ olumsuz düşünce ve davranışa” neden olmuyor!..Merhum Arif Nihat ASYA’nın 1940 yılında, gaz lambasında yazdığı ve şafak vakti bitirdiği 72 yıldır aşkla, şevkle, gurur duyarak okuduğumuz “BAYRAK ŞİİRİ “ olumsuz örnek oluşturuyormuş!..Bir eğitim-öğretim sonunda,Türkiye’de eğitimin manzarası kısaca böyle!..Uyuyanlar, uyansın!..  09 Haziran 2012
                                                                                          Ali Osman TÜRKMEN
                                                                                          Emekli Eğitimci-Araştırmacı

4 Haziran 2012 Pazartesi

Yazar Akademisi Derneği olağan üstü Genel Kurul Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu Aday Listesi


Yönetim Kurulu  Asil Üyeler
1-Ogün Deli
2- Nevin Balta
3-Saim Nezihi Aytaç
4-Ömer Sabri Yolaş
5-Orhan Selen  
6- İ.Bahtışen Oral 
7-Ayşemden  Ekal
Yönetim Kurulu  Asil Üyeler
1-Mehmet Altıparmak
2-Gönül Şen Çil
3- Mustafa Gürbüz    
4-Sultan Kılıç
5-A.Osman Türkmen
6-Arzu Kök
7-Dr. Ahmet Fidan
Denetleme Kurulu Asil Üyeleri
1-Meral Çevik
2-Ömer Bolat
3-Songül Dündar
Denetleme Kurulu Yedek Üyeleri
1-Soner Genç
2-Fatma Başarır
3-Didem Şentürk

15 Mayıs 2012 Salı

DR.MÜCAHİT PEHLİVAN

Mücahit Pehlivan, 20 Haziran 1963'te Ankara'da doğdu. Babasının adı Abdi, annesinin adı Nermin'dir. Tıp Doktoru; Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdi. İhtisasını Ankara Numune Hastanesi'nde, yüksek lisansını Budapeşte Semmelweis Üniversitesi'nde ortopedi dalında tamamladı. Kazan Devlet Hastanesi'nde uzman hekim olarak çalıştı. Akademik kariyerine yeniden Budapeşte Semmelweis Üniversitesi'nde devam ederek Tıp Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yaptı. Dünya'da kıkırdak naklini ilk kez gerçekleştiren ekipte yer aldı. Ankara Gazi Devlet Hastanesi Başhekimliğine atandı. Televizyon'da sağlık programı sunuculuğu yaptı. Sürekli basın kartı sahibidir. 2007'de Meclis Dergisi'nce "Yılın Doktoru" seçildi. Budapeşte Semmelweis Üniversitesi'nden üstün başarı ödülü aldı. İyi derecede İngilizce ve Macarca, orta düzeyde İtalyanca ve Rusça bilen Pehlivan, evli ve 2 çocuk babasıdır.

12 Mayıs 2012 Cumartesi

İ.ORAL BAHTIŞEN


                                                                                                                                                                                                                                                                     1950 Konya /Ilgın doğumlu olan Fotoğraf sanatçısı Bahtışen,Sağlık Bakanlığında Kameramanlık yaparak emekli olmuştur.Asıl mesleği olan fotoğrafçılıktan da asla vaz geçmeden devam eden sanatçı Dünya da bir ilk olma özelliği taşıyan resim ve fotoğrafçılığın deneysel olarak ortaya çıkartılması sonucu elde edilen fotoğraflar bilgisayar ve diğer teknolojik bilgiler kullanılmadan elde edilen fotoğraflar ile tanınmıştır.Adına "MİKROGİZ" dediği  fotoğrafla da ünlenmiştir.Evli ve iki çocuk babasıdır.


İ. ORAL BAHTIŞEN'İN FOTOGRAFLARINDAN 





11 Mayıs 2012 Cuma

YAZAR AKADEMİSİ DERNEĞİ'NİN BÖYLE GÜZEL BİR LOGOYU KULLANMASI İÇİN ÇALIŞAN VE HEDİYE EDEN SAYIN VAHİD TALİB BEY EFENDİYE TEŞEKKÜR ETMEK İSTERİM.
kısaca VAHİD TALİB HOCA ;

VAHİD TALİB
Bakü’de doğan Vahid Talib, 1966 yılında başladığı Azerbaycan Devlet Ressamlık Okulundan 1972 yılında ressam olarak mezun oldu. 1972 – 1974 yılları arasında Azerbaycan Sinema Kurumunda film ressamı olarak çalıştı. Eğitim sahasını genişletmek amacıyla girdiği  Moskova Çizgi Film Ressamlığı Bölümünden 1974 – 1976 yılları arasında Animatör (Çizgi Film) Ressamı  olarak mezun oldu ve 1976 –1979 yılları arasında Azerbaycan Sinema Kurumunda Çizgi Film Ressamı olarak çalıştı.
Edindiği deneyimler ve akademik bilgiler doğrultusunda daha kapsamlı bilgi birikimine sahip olmayı hedefleyen Vahid Talib, 1979 – 1983 yılları arasında Moskova Üniversitesi Ressam ve Çizgi Film Yönetmenliği Bölümünden mezun oldu. 1983 – 1993 yıllarında Azerbaycan Sinema Kurumunda 15 (on beş) çizgi film ve 5 (beş) belgesel filmde ressam ve yönetmen olarak görev aldı ve bu çalışmalarıyla uluslararası yarışmalarda birçok ödül kazandı.
1993 yılında Denge Animasyon Şirketi tarafından Türkiye’ye davet edildi ve Alman ve Amerikan işbirliği ile yapılmış filmografilerde çizgi film yönetmeni olarak birçok projeye imza attı. 1999 – 2001 yıllarında Meteksan (Eğitim Yazılım Bölümü) firmasında da Çizgi Film Yönetmeni olarak  çalışan Vahid Talib , 2001 – 2003 yılları arasında Ankara’da Yapımcı Tasarım ve Reklam Ajansında Sanat Yönetmeni olarak da birçok projeye hayat verdi. Halen çalışmalarını serbest olarak devam ettirmektedir.
ANKARA Olgunlaşma enstitusu. Çizgi film (ANİMASYON)Danısman hoca gorevini devam etmekdedir
Resimlerin  bir kısmı; A.B.D,Fransa ,Almanya , Macaristan, Bulgaristan, Moskova , Azerbaycan ,  ve Ankara’da  da özel koleksiyonlarda bulunmaktadır.
Sergileri;
1982 –1993         Bakü Azerbaycan Kültür ve Sanat Merkezi / Kişisel ve KarmaSergiler
2001                      Ankara Kültürünü Yaşatma Derneği /  75. Yıl Kültür Merkezi   Karma _ ANKARA
2003                      Kocatepe Rotary Kulübü / Türk Japon Kültür Vakfı –       Kişisel _ ANKARA
2003                      Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Galerisi                 Kişisel _  ANKARA
2003                               2. Uluslararası Resim Festivali                                        Karma _   ANTALYA
2004                      Dedeman Art Galeri                                                         Karma _  ANKARA
2004                      Nefertiti Sanat Galerisi                                                      Kişisel _ ANKARA
2004                      TÜRKSAV – Zafer Çarşısı / “Nevruz”                               Karma _ ANKARA
2004                      Denta Form Sanat Galerisi                                                               ANKARA
2004                     65 DEVLET  RESİM VE HEYKEL SERGİSİ                                     ANKARA
2005                      HALK BANKASI /                                                               Kişisel _ ANKARA
2005                    TÜRK – AMERKAN DERNEGİ                                          /Kişisel _  ANKARA                      
2006                      EVİM-EVİM SANAT GAL   : /                                            Kişisel _    ANKARA
2006                     ZEFER CARŞISI  /                                                           KARMA _   ANKARA
 2006                    ERCİYES ÜNİVER. GÜZEL.SANAT.FAKÜLTESİ          KARMA _  KAYSERİ
2007                     Birleşmiş Ressamlar ve Hekeltraşlar Dernegi            karma  _      ANKARA
2007                     M . RAHMİ KOÇ Müzesi Sergi Salonu / Kişisel Sergi   KİŞİSEL _ ANKARA
2008                      Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Sergi Salonu            Kişisel _    MERSİN
2009                      VakıfBank  Atakule Sanat Galerisi        ( II. Salon )     Kişisel _   ANKARA
2010                     Birleşmiş Ressamlar ve Hekeltraşlar Dernegi           karma _      ANKARA
2011                     Başkent unverstesi güzal sanatlarda                          kişse  _      ANKARA

Mesleki Kuruluşlara Üyeliği : ASIFA – Uluslararası Animasyon Federasyonu, Azerbaycan Sinema Birliği,   BİRLEŞMİŞ RESSAMLAR VE HEYKELTRAŞLAR DERNEGİ .Association internationale des Artis Plastigues .TÜRK JAPON DERNEĞİ, www.turkishpaintings.com üyesi.

10 Mayıs 2012 Perşembe



AHMET AKAT(TİYATROCU-SİNEMACI VE SENARİST)
1993 te profesyonel anlamda Tiyatroya adım attım... 1997 yılında Ankara Genç Oyuncular Tiyatrosunu kurdum... Tiyatroda; oyunculuk, yönetmenlik, koordinatötlük yapıyorum... Sessiz Ölüm isimli tiyatro oyunu, Töre isimli roman, Ankara Sokakları isimli şiir kitaplarını yazdım... Şu sıralar ŞEYTANLAR MI MELEKLER Mİ? İsmli dizi film senaryosunu yazıyorum... 1995 yılından beride bir çok dizi filmde bölüm oyunculuğu yapıyorum...
AHMET AKAT YAZAR AKADEMİSİ DERNEĞİ'NİNDE KURUCU ÜYESİ OLARAK GÖREVİNE DEVAM ETMEKTEDİR.
1977 Gerede lisesi edebiyat bölümü1979 Ankara ünüversitesi SBF 2.sınıf terk İ1980-2004 Akajans-milliyet-hürriyet-ntv-trt gibi basın kuruluşlarında muhabirlik,yazarlık ve yöneticilik.1984 yılında Geredemiz Gazetesinin Kuruluşu ve yönetimi (halen Yayını devam Ediyor) Anadolu basın birliği başkanlığı,Bolu Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı 60 yakın kamu ve özel kuruluş dernekleri başkanlığı,turizm BYK başkanlığı İnsan Kaynakları Müdür Yardımcısı İnsan Kaynakları planlaması yapmak ve uygulanmasını sağlamak,Performans değerlendirme sistemlerini oluşturmak ,Personel alımı ile ilgili sistemlerin oluşturulmasını sağlamak,Personel oryantasyonu, motivasyonu ve ödüllendirme sistemleri ile ilgili çalışmaları yürütmek ,İnsan Kaynakları Uzmanı,Personelin eğ-itim ihtiyaçlarının belirlenerek, uygun eğ-itim programlarının organizasyonu,Ücretlendirme politikaları ile ilgili piyasa araştırmalarını yapmak ,2002 GİZMOR, Eğitim Uzmanı 
KATILDIĞI KURSLAR Personel Seçme ve Yerleştirme, Değişik kurumlara ait halkla ilişkiler ve yöneticilik eğitimi ve motivasyon sertifikaları,Ücretlendirme politikaları, 1995, İstanbul ,Ankara Ticaret odası,İstanbul ticaret odası,katkılarıyla açılan kurslara katılım ve sertifikaları,22 yıllık profesyonel basın hayatım soncu seref basın kartı sahibi,turizm alanında eğitim ve sertifikalar
ÜYE OLUNAN KURULUŞLAR: Yazar Akademisi Dernegi Kurucu üyesi,İstanbul Gazeteciler cemiyeti,Bolu Gazeteciler Cemiyeti,Tursab üyeliği,Genç işadamları dernekleri,İnsan Kaynakları Derneği 


ÖMER YILDIRIM (YÖNETMEN -SENARİST-OYUNCU)
2002–2004 yılları arasında Attila İlhan – Yazım ve Senaryo üzerine
2004–2006 yılları arasında Halit Refiğ – Proje üretmek ve Yönetmenlik üzerine
Yer Aldığı Projeler ve İş Tecrübelerinden Bazıları;
2010 - 2011
TRT 1 için hazırlanan “Warner Bros” lisanslı “Süper Dadı” isimli Reality Show programında İkinci Yönetmenlik (İlk 3 Bölüm)
TRT Çocuk kanalı için hazırlanan “Dâhilerle Yarışalım” “Bilim Timi” ve “Hürkan” çizgi filmlerinde Yönetmenlik
2010 - TRT OKUL ÇIRAK "Ustam Olur Musun" programı Konsept Sahibi - yeni -
2010 - EŞREFPAŞALILAR Sinema filmi (Arabacı Faik)
2009 - 2010 T.C. Sultangazi Kaymakamlığı /
SUSAM (Sultangazi Sanat Merkezi) Koordinatör
2009 - Baba Ocağı dizisi 42. bölümden itibaren (Nuri)
2009 - Arka Sokaklar dizisi 109.bölüm Konuk Oyuncu (Mehmet Yelkesen)
2008 "Türk Usulü" Sinema Filmi Yönetmen Yardımcılığı
2007 -08 "Susmayan Nefes Pir Sultan Abdal" adlı Tiyatro oyununda Aktörlük
2007 -08 TRİADE “Büyük Şeytan Üçgeni” adlı sinema filminde Aktörlük
2007 -08 Genel Kurmay Başkanlığı Hava Kuvvetleri Eğitim Filmlerini Seslendirme
2007 TRT 2 de yayınlanan 6 bölümlük “Marmara Kıraathanesi” isimli Belgesel Filmde Aktörlük
2006 Kâğıthane Belediyesi Gençlik Meclisi için hazırlanan “Kadın sığınma” isimli Tiyatro oyununda Yönetmenlik
2006 “Dolapdere Bing Gang” müzik grubunun Sting’in English Man in Newyork adlı şarkısını seslendirdiği KLİP’de Sanat Yönetmenliği
2006 KANAL 1 Televizyonun “TV DERGİSİ” isimli programında Metin Yazarlığı ve Yardımcı Yönetmenlik (Marg Film)
2005 Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı TGEV bünyesinde Çocuklara Oyun Atölyesinde Eğitmenlik
2005 “3.Göz” isimli SANAT içerikli TV Programında Sunuculuk, Metin Yazarlığı ve Yönetmenlik
(Attila İlhan’dan Osman Sınav’a Erol Evgin’den Cüneyt Arkın’a birçok sanatçının hayatını anlattığı özel program)
2004 Aytaç Su REKLAM Filminde Senaristlik (Referans Prodüksiyon)
2003 Kuzey Fittings REKLAM Filminde Senaristlik (Skala Reklam)
2004 İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şubesi ve Bakırköy Belediye Tiyatroları’nın ortak projesi olan Uyuşturucu konulu “Başka Güneşin Çocukları” isimli Tiyatro oyununda Aktörlük
(Yunus Emre Kültür Merkezi, Bostancı Gösteri Merkezi ve MyDonese Showland’de sahnelendi.)
ÖMER YILDIRIM 2011 YILINDA KURULAN YAZAR AKADEMİSİ DERNEĞİNİN KURUCULARI ARASINDA DA YERİNİ ALMIŞTIR.

AHMET KURTCEBE ALPTEMOÇİN


           

Sayın Bakanımız Ahmet Kurtcebe Alptemoçin'de derneğimiz üyeleri arasında yerini almıştır.Sayın Bakanımızın bize vermiş olduğu destekten ötürüde ayrıca teşekkür etmekteyim.Sayın Bakanımızın Kısa biyoğrafisi                                                                    (d. 27 Ocak 1940, İstanbul), eski Bursa milletvekili, bakan, işadamı.
1962 yılında ODTÜ Makine Mühendisliği Fakültesinden "Yüksek Mühendis" ünvanı ile mezun olmuştur. Sanayici olan Alptemoçin, Busiad ve TOSYÖV'ün kurucuları arasında yer alan Alptemoçin, TOSYÖV'ün Başkanlığını ve başkan yardımcılığını yürütmüştür. 17. ve 18. Dönem Bursa milletvekilliği, ayrıca farklı dönemlerde Devlet, Dışişleri, Maliye ve Gümrük bakanlığı yapmıştır. Dünya Kobi Birliği (WASME) eski başkanı olan Alptemoçin, halen Vakıf 2000, Erkurt Holding'in Yönetim Kurulu Başkanlığını ve Yazar Akademisi Derneği üyeliğini yürütmektedir. Kurtcebe Alptemoçin, her ay yayınlanan Ekometre, Global ve Busias'ın yayınladığı Bakış dergilerinde köşe yazarlığı yapmaktadır. Türkiye Jokey Kulübü ve Beşiktaş Jimnastik Klübünde asil üye olan Alptemoçin, aynı zamanda resim meraklısıdır, İngilizce, Almanca, İtalyanca bilen Alptemoçin, evli ve bir çocuk babasıdır.
YAYINLAMIŞ OLDUĞU ESERLERİ;
Özallı Yıllar - Bir Rüyanın Ardından (2010)
Ve Özal'dan Sonra - Kaybolan Yıllar (2011)

9 Mayıs 2012 Çarşamba

GÖNÜL ŞEN ÇİL "EVİN ANA"

ATV EKRANLARINDA ALİ KIRCA'NIN HAZIRLAYIP SUNDUĞU SİYASET MEYDANI' PROGRAMINDA KENDİSİNDEN SÖZ ETTİREN GÖNÜL ÇİL DİĞER BİR BİLİNEN ADIYLA DA "EVİN ANA " YAZAR AKADEMİSİ DERNEĞİNİN ÜYELERİ ARASINDA YERİNİ ALMIŞTIR.
ÇOK YAKINDA OKUYUCULARIYLA BULUŞACAK OLAN KİTAPLARININ DÜZENLEMELERİNİ DERNEK BAŞKANIMIZ ARAŞTIRMACI-YAZAR OGÜN DELİ'NİN YAPACAĞI ESERLERİYLE DE ADINDAN SÖZ ETTİRECEĞE BENZEYEN GÖNÜL ÇİL'E BU YOLDA BİZİ YALNIZ BIRAKMADIĞI İÇİN TEŞEKKÜR ETMEK İSTİYORUZ.
                                                               
                                 YAZAR AKADEMİSİ DERNEĞİ

5 Mayıs 2012 Cumartesi

SONGÜL DÜNDAR /ŞOFÖR AGA


ŞOFÖR AGA 
                                  Yaşanmış öyküler

    Kitaptaki tüm öyküler gerçek olaylardan alınmıştır. Öykülerin tamamı ,bir veya birkaç toplumsal sorunu tespit ve teşhis ederek çözüm üretmektedir.  Öyküler bilimsel bilgilerle donatılmış ve Anadolu insanının teknoloji ile tanışması esnasında göstermiş olduğu refleksler, güldürü tarzı ile geleceğe aktarılmıştır.
     Öyküler, Terekeme/Karapapak halk kültürü ve Anadolu halk kültürü ile beslenmektedir. Kitapta kullanılan dil, halkın günlük kullandığı dil özelliğinde olup, Terekeme/Karapapak şivesi ile ilgili sözcükler araya serpiştirilmiş. Ayrıca deyimlere ve atasözlerine yer verilmiştir.
 Şoför Aga okurken gülümsenecek, gülümserken dağarcığınıza yeni şeyler katacağınız bir kitaptır.
“Şoför Aga” öykü kitabı 2009 yılında TRT tarafından haftanın kitabı olarak seçildi.


TEKDEN DOĞUŞ ARİLER

1492 Yılında keşfedilmiş Amerika’yı Juan Colon kendi keşfetmiş gibi kıtaya ayak basar. Kızılderilileri yok edip bera-berindeki 13 köklü Yahudi aile ile Amerika’ya yerleşirler. 2012 Sonun başlangıç süreci, yönettikleri Tanrı (para) ile birlikte başlamıştır artık. Kutsal Ahit Sandığı, Hz Süleyman’ın Yüzüğü ve gökten “O’nun” gelişi ile başlayacak olan Yeni Dünya Düzeni; Tek’ten Doğuş… Edward bir NATO askeri, 11 Eylül’den sonra bozuk bir çarka hizmet ettiğinin farkına varır; çarka çomak sokmaya kararlı ama nereden başlayacak? Tarikatlar, para ile yaratılan soğuk savaşlar her şeyden habersiz figüran dünya halkı kabul etmek istemese de Edward’da dünya denen sahnede figüran. Malena dünyanın kaderini değiştirecek kaderinden habersiz bir Afgan kızı. Tek hedefi okuyup avukat olmak ve köle olmuş Afgan kadınlarını Taliban’dan kurtarmak. Tanrı en iyi estetik cerrahtı ve çirkinliklere inat tüm maharetini Malena’da göstermiştir. Kurak kentte filizlenen bir aşk, iktidar, mutlak güç olma çabaları, Firavun’un Afganistan’da yeniden dünyaya hükmetme arzusu kısacası okurken nefesinizi tutacağınız bir roman…

KÜBRA TEKE

1978 Yılında Karadeniz Ereğli’de doğdu. İlk okul yıllarında derslerinden arta kalan vakitlerini kütüphanede geçiren yazar büyülü bir dünyayı keşfetmişti. O büyülü dünya ait olduğu yerdi. Ortalama 300 sayfalık bir kitabı 2. güne varmadan bitiriyor hemen yenisine başlıyordu. Bir süre sonra o büyülü dünyanın içinde okuyucu olarak yaşamanın yetersiz olduğunu fark etti ve 11 yaşında annesine yazar olacağını söyledi. Okul sonrası iş hayatı ve en nihayetinde 2007 yılında Şeytan ve Müritleri adlı ilk kitabını çıkardı. Türlü anlaşmazlıklar nedeniyle kısa bir süre sonra kitabını yayından kaldırdı. Ardından çeşitli yerel gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. Uzun zaman sonra yazar 2. kitabıyla yeniden okurlarıyla yeniden buluşuyor.

SONGÜL DÜNDAR



           1955 yılında Kars’ın Dikme köyünde doğdu. İlkokulu köyünde, ortaokulu ve liseyi şimdiki adıyla Kazım Karabekir Anadolu Öğretmen Lisesi olan Cılavuz Öğretmen Okulunda okudu. Cılavuz Öğretmen Okulunun son sınıfındayken, okuldaki başarısından dolayı, Ankara
Yüksek Öğretmen Okulu’na seçildi. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Lisans bölümünü bitirdiği yıl, Ankara Yüksek Öğretmen Okulu Lise öğretmenliği diplomasını aldı. Daha sonra Ankara Üniversitesi Kimya Yüksek Mühendisliğini bitirdi. Ancak öğretmenlik mesleğini tercih etti.  Öğretmenlik yaptığı ilk görev yeri, Ankara-Hasanoğlan öğretmen okuludur.Daha sonra, Ankara-Mustafa Kemal Lisesinde kimya öğretmeni olarak çalıştı. Uzun yıllar, Ankara-Ayrancı lisesinde kimya öğretmeni olarak görev yaptıktan sonra, emekli oldu. Halen Dershane öğretmeni olarak devam etmektedir.Yazar, kendi branşında sayısız başarılara imza atmanın yanı sıra, çeşitli halk Kültürü programları, Halk kültürü dergileri ve halk kültürü kitaplarına danışmanlık yapmıştır. Süreli yazılarına köşe yazarı olarak devam etmektedir. Yayınlanmış ‘Şoför Aga’ adında bir öykü kitabı ve “Savaşların Kadını” adında romanı bulunmaktadır.  Songül Dündar; evli ve iki çocuk annesi olup, kitaplarının danışmanlığını yapan ve Halk Ozanı olan eşi Âşık Dündar da kendisi gibi öğretmendir.


                SAVAŞLARIN KADINI    
   
             “Savaşların Kadını” romanı da  “Şoför Aga” gibi, Kars, Ardahan, Iğdır ve çevresinde geçen yaşanmış gerçek bir hayatı konu almaktadır.
             Savaşlar içindeki kadının inanılmaz hayat romanını içeren ‘Savaşların Kadını’;  Kars, Ardahan, Iğdır topraklarında başlayan ve Türkiye’nin kadın gerçeğini ortaya koyan, bir romandır.
            Romanda, savaşların acımasızlığı, insanlarda, özellikle kadınlarda yarattığı tahribatlar, kadının savaşa karşı inatçı ve inançlı duruşu, kadının verdiği toplumsal yaşam mücadelesi, kadının analık serüvenleri, kadının iş hayatındaki ve evdeki emekçi nitelikleri, kadının toplumdaki yeri anlatılmaktadır. Ayrıca Türkiye’deki kadın hakları, kadının toplumsal bilinci, hoşgörü, insan ve hayvan sevgisi ile toplumsal barışa vurgu yapılmaktadır.
            Romanın bütünü, birçok toplumsal sorunu kadın gözüyle tespit ve teşhis ederek çözüm üretmektedir. Roman içinde yer alan öyküler bilimsel bilgilerle donatılmıştır.
           “Savaşların Kadını “ 1915 Ermeni katliamından kurtulmak için köyünden kaçmak zorunda kalan ve köyünden savrulan bir kadının ve onun kaderi ile aynı kaderi paylaşan kızının, ana olduğunda da bitip tükenmek bilmeyen mücadelesini ve günümüz kuşağının çilesini; bugünkü Türkiye’nin boğucu yaşam ve sosyal koşulları ile ardı  arkası kesilmeyen savaşların acımasızlığı içindeki kadının barışçıl mücadelesini ve kadının duruşunu anlatmaktadır.



           
          


7 Nisan 2012 Cumartesi

YAZAR AKADEMİSİ DERNEĞİ GELENEKSEL BAHAR ŞENLİKLERİ PROGRAMI:

YAZAR AKADEMİSİ DERNEĞİ GELENEKSEL BAHAR ŞENLİKLERİ PROGRAMI:

1-8-15 MAYIS 2012  TESK SERGİ SALONU (KARMA SERGİ) saat:19.00
2-8    MAYIS 2012  ÇANKAYA BELEDİYESİ/YILMAZ GÜNEY SALONU (İMZA-SÖYLEŞİ)
    saat:10.30/17.30 arası

    YUKARIDA AÇIK OLARAK VERİLEN PROGRAMLARIN TAMAMI BASIN YAYIN ORGANLARINCA TAKİP EDİLEÇEKTİR.

GSM:0534 337 14 21 / 0507 745 50 91    
8 MAYIS 2012 TESK SALONUNDA YAPILAÇAK OLAN KARMA SERGİ DAVETLİ LİSTESİ:











DAVETLİ LİSTESİ;
CUMHURBAŞKANI: ABDULLAH GÜL                               
TBMM BAŞKANI: CEMİL ÇİCEK                                        
BAŞBAKAN: RECEP TAYYİP ERDOĞAN                             
CHP GENEL BAŞKANI: KEMAL KILIÇDAROĞLU                 
MHP GENEL BAŞKANI: DEVLET BAHÇELİ                           
YURT PARTİSİ: SADETTİN TANTAN
DP: NAMIK KEMAL ZEYBEK                                                  
DSP: MASUM TÜRKER                                                          
SADET PARTİSİ: MUSTAFA KABALAK                                 
HAS PARTİ: NUMAN KURTULMUŞ                                      
HEPAR: OSMAN PAMUKOĞLU                                            
TÜRKİYE PARTİSİ: ABDULLATİF ŞENER                               
BBP: MUSTAFA DESTİCİ     
AL PARTİ: MUSTAFA BURKAN 
MBH: ORHAN ÖZKARACAN 
BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ: HAYDAR BAŞ       
ANKARA VALİSİ: KEMAL ÖNAL                                             
ANKARA EMNİYET GENEL MÜDÜRÜ: ZEKİ ÇATALKAYA   
         
BELEDİYELER
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI: İ.MELİH GÖKÇEK
ÇANKAYA BELEDİYESİ:BÜLENT TANIK
ALTINDAĞ: VEYSEL TİRYAKİ
KEÇİÖREN BELEDİYESİ: MUSTAFA AK
SİNCAN BELEDİYESİ: MUSTAFA TUNA
KALECİK BELEDİYESİ: NEVZAT ŞAHİN
GÖLBAŞI BELEDİYESİ: YAKUP ODABAŞI
KIZILCAHAMAM BELEDİYESİ: ÇOŞKUN ÜNAL
MAMAK BELEDİYESİ: MESUT AKGÜL
NALLIHAN: AHMET ADNAN OKUR
BEYPAZARI: M. CENGİZ ÖZALP
ÇUBUK: LOKMAN ÖZDEN
ETİMESGUT:ENVER DEMİREL
YENİMAHALLE BELEDİYESİ: FETHİ YAŞAR
KAZAN BELEDİYESİ:LOKMAN ERTÜRK



VAKIF VE DERNEKLER
AKVİL BAŞKANI-AVRASYA KÜLTÜR İŞBİRLİĞİ VE İŞ LOBİSİ VAKFI
TÜRK OCAĞI VAKFI
YUNUS EMRE VAKFI
TÜRK EĞİTİM VAKFI
UNICEF                       
TÜRK DİL KURUMU 
TÜRK DEMOKRASİ VAKFI
KARİKATÜR VAKFI
VAKIF 2000    
İLESAM
TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ        
  MİLLİ DÜŞÜNCE

ÜNİVERSİTELER  
ANKARA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ
BİLKENT ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ
ODTÜ REKTÖRÜ
GAZİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ
MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ

EKONOMİ:
TÜSİAD : NAZLI ÜMİT BOYNER 
MÜSİAD: ÖMER CİHAD VARDAN
TOBB: M.RİFAT HİSARCIKLIOĞLU
TESK: BENDEVİ PALANDÖKEN
KESK: LAMİ ÖZGEN 
ATO: SALİH BEZCİ
·         TÜRKİYE KAMU-SEN:İSMAİL KONCUK
BASIN YAYIN ORGANLARININ TEMSİLCİLERİ
BASIN CEMİYETLERİ
YEREL TELEVİZYONLAR BİRLİĞİ
TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI (TGS)
TÜRK BASIN BİRLİĞİ
RADYO-TV GAZETECİLERİ DERNEĞİ
RADYO TELEVİZYON YAYINCILARI DERNEĞİ
PARLAMENTO MUHABİRLERİ DERNEĞİ
KARİKATÜRCÜLER DERNEĞİ
GAZETECİLER FEDERASYONU
GAZETECİLER CEMİYETİ
FOTO MUHABİRLERİ DERNEĞİ
EKONOMİ MUHABİRLERİ DERNEĞİ
DIŞ POLİTİKA MUHABİRLERİ DERNEĞİ
ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ
CUMHURBAŞKANLIĞI VE BAŞBAKANLIK MUHABİRLERİ DERNEĞİ
BÜYÜK ANADOLU GAZETECİLER BİRLİĞİ
BELEDİYE MUHABİRLERİ DERNEĞİ
ANKARA, İSTANBUL VE ANADOLU GAZETE SAHİPLERİ SENDİKASI
ANADOLU GAZETE, RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILARI BİRLİĞİ
ANADOLU BASIN BİRLİĞİ
TELEVİZYONLAR    
BEYAZ TV  :LATİF ŞİMŞEK
TV 8              :ERKAN TAN-İSMET DEMİRDÖGEN
FOX TV        :SEDAT BOZKURT
KANAL D: METEHAN METE
STAR TV: YUNUS HALİT TÜRE
SAMANYOLU TV:ABDULLAH BAĞ
TRT:İBRAHİM ŞAHİN
FLAŞ: YILMAZ TUNCA
AHABER: ÖZGÜR YİCİ
ATV:YASİN YAVUZ
KANALTÜRK: FATİH KARACA
HABERTÜRK: GÜLİN YILDIRIMKAYA
BUGÜN TV: FATİH KARACA
CEM TV:EMİN VAROL

GAZETELER            
SÖZCÜ: SAYGI ÖZTÜRK/EMİN ÇÖLAŞAN
MİLLİYET: FİKRET BİLA                                           
HÜRRİYET: METEHAN DEMİR-
SABAH: OKAN MÜDERRİSOGLU-NUR BATUR
TARAF:LALE KEMAL
BUGÜN:FATİH KARACA
YENİŞAFAK:ABDULKADİR SELVİ
ZAMAN:MUSTAFA ÜNAL
YENİÇAG:AHMET TAKAN
ANAYURT:NACİ ALAN
STAR GAZETESİ: FEHMİ KORU
HABER AJANSLARI
ANADOLU HABER AJANSI:
ANKA HABER AJANSI:
CİHAN HABER AJANSI:
DOGAN HABER AJANSI: